Marka Tescil Başvurularında Doğru Sınıflandırma
Marka tescil başvurularında en önemli kıstaslardan biri, doğru sınıflarda başvuruların yapılmasıdır. Doğru bir sınıflandırma, hem markanızın korunması hem de tescil sürecinin başarılı bir şekilde tamamlanması için kritik öneme sahiptir.
Markaların tescil amacıyla mal ve hizmetlerin uluslararası sınıflandırılması, 12 Temmuz 1995 tarihli ve 95/7094 sayılı Bakanlar Kurulu kararı ile yürürlüğe giren Nis Anlaşması ile düzenlenmiştir. Bu anlaşmaya göre, 34 mal/üretim ve 11 hizmet sınıfı olmak üzere toplam 45 sınıf bulunmaktadır.
Neden Doğru Sınıflar Seçilmelidir?
Marka tescil başvurularında doğru sınıf seçimi, ticari faaliyetin kapsamına uygun ürün ve hizmet alanlarında başvuru yapılmasını gerektirir. Resmi kurumların sınıfları, her ürün ve iş kolu için ayrı ayrı detaylandırmamış olması, bazı yanlış başvurulara neden olabilmektedir.
Örneğin, 35. sınıf emtiasında yer alan “müşterinin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması…” ifadesi, geniş bir ürün ve hizmet yelpazesini kapsar. Ancak, tüm sektörlerde hizmet verilmesi mümkün olmadığından, yalnızca kendi faaliyet alanınızda başvuru yapmanız önerilir. Tüm sınıfları kapsayan başvurular, doğru bir tescil süreci olmayacağı gibi marka kirliliğine de yol açabilir.
Yanlış Sınıflandırmaların Etkileri
Sınıf seçiminde yapılan yanlışlar, markanızın korunmasını engelleyebilir ve hukuki süreçlere yol açabilir. Örneğin, 10 Ocak 2017 tarihli SMK düzenlemesine göre, tescil tarihinden itibaren 5 yıl içinde Türkiye’de ciddi bir şekilde kullanılmayan markalar talep üzerine iptal edilebilmektedir. Bu nedenle, sektörünüz dışındaki tüm sınıfları kapsayan başvurular, markanızı iptal sürecine açık hale getirir.
Son dönemde, doğru sınıflandırmanın yapılmamasına dair örnekler de artmıştır. Örneğin:
- Karavan ve Tiny House gibi farklı ürünler, birbirinden ayrı sınıflarda yer almalıdır. Ancak bu ürünler, aynı sınıflarda başvurulara konu olabilmektedir.
- Sağlık turizmi, galeri hizmetleri ve metaverse gibi yeni iş kolları, yanlış sınıflandırma yapılan diğer sektörler arasında yer almaktadır.
Doğru Sınıflandırmanın Katkıları
Yalnızca kendi ticari faaliyet alanınızda başvuru yapmanız, hem diğer işletmelerin önünü açar hem de marka tescil sürecini kolaylaştırır. Bu yaklaşım, ülkemizde tescilli markaların sayısının artmasına ve markaların daha iyi korunmasına katkı sağlar.
Profesyonel Danışmanlık ile Doğru Sınıf Seçimi
Başvuru süreçlerini doğru bir şekilde yönetmek, detaylı bir bilgi birikimi ve sektör trendlerini takip etmeyi gerektirir. Marka tescili, patent başvurusu, tasarım tescili ve yenilik koruma gibi alanlarda doğru hizmet sunmak, her zaman temel önceliğimizdir. Sektörünüzün ihtiyaçlarına uygun şekilde profesyonel destek alarak, başvurularınızı güvenle tamamlayabilirsiniz.
Aynur ÇECE
Marka ve Patent Danışmanı
Kurumsal Müşteri Yöneticisi